Eventyr, Danca Denizkızı kuyruğunu kaybediyor |
İlkokuldayken Andersen'in Kibritçi Kızı'nı okumuştum. Masal bittikten sonra, uzun müddet kitabın sayfalarına boş boş bakmış sonunda anlamadığıma karar verip baştan sona bir daha okumuştum. Sonuç değişmemişti. Daha ilk seferde de gayet iyi anlamışım. Masallarla büyümüş olan benim için bu bir şoktu. Aynı şoku yıllar sonra ki hayli büyüktüm, Andersen'in Deniz Kızı'nı okuyunca da yaşadım.
Masallarla
kendimi bildim bileli ilgilenirim. Nitekim bu blogda yine Andersen'den Kurşun
Asker masalına da bir süre önce yer vermiştim. Amacım onunla ilgili bir yazı
yazmak ve etkinlikler hazırlamak...
Geçen
gün bir arkadaşım, öğrencileriyle (lise) bir proje gerçekleştirmek istediğini
söyledi. Öğrenciler, masalları toplumsal cinsiyet bağlamında inceleyip,
cinsiyetçi ögelerden arındırarak yeniden yazacaklarmış. Ben de arkadaşıma Küçük
Denizkızı’nı önerdim. Bu masal, baştan beri kadın kimliği açısında sorunlu
gelir bana ama öyle midir gerçekten?
Tartışılacak çok konu var o metinde.
Masal,
yazılı olarak elimde vardı ama dijitali olsa daha rahat paylaşılır ve çalışılırdı
malum artık her şey çevrimiçi kullanılıyor. İnternette masalı aramaya başladım ve
gördüm ki var olanların hiçbiri Andersen’in orijinal masalı değil. Çoğu Dizney
filminin özetiydi. Veya kimin yaptığı belli olmayan, değiştirilmiş, kuşa
döndürülmüş, mutlu sonla biten bayat versiyonlardı. Bilmeyenlerin bunları Andersen’in
orijinal masalı zannetmesi gayet olası.
Andersen’in
masalları yazarı belli olan masallardır. Hatta onlara fantastik öyküler olarak
da bakılabilir. Ama biçimi ve dili tartışmasız masal formunda olduğu için de
onlar elbette bir masaldır. Bugün anonim olarak bilinen masallar da birileri
tarafından üretilmişti zamanında. Yazıya geçirildikten sonra bu anonim masallar
sabitlenmiş, kültürel miras hanesine ait bir “varlık” olarak korunmuş, birçok
versiyonu ile birlikte bugüne kadar yaşamışlardır.
Bir
eserin yazarı belliyse ve onun üzerinde önemli değişiklikler yapılıyorsa bu
yeni versiyonun; orijinalinden farklı olduğu, kim tarafından, ne zaman, nerede
üretildiği basılı metnin giriş kısmına açık ve seçik olarak yazılmış olmalıdır.
Hem etik, hem hukuki (telif hakkı devam ediyorsa) hem de ortak kültürel
mirasımıza sahip çıkmak açısından bunu yapmak şarttır.
Sonra
güç bela bir yerlerden bir metin buldum İngilizcesi ile karşılaştırdım
(orijinali Danca) bir iki nokta hariç (“Tanrı Krallığı” sansür yemiş mesela) orijinale
en yakın versiyon buydu. Redaksiyon yaparak aşağıya aldığım masal budur. İngilizcesini
de isteyen karşılaştırsın diye Türkçe masalın altına ilave ettim. En sonunda
ise Andersen hakkında 1953 yılında yazılmış bir kısa tanıtım yazısı var.
Resimleri Küçük Denizkızı masallarından aldım, resimlerin altına nereden
aldıklarımı yazdım. DK