29 Eylül 2018 Cumartesi

Schrödinger’in Kedisi'ni Bir de Douglas Adams'tan Okuyun

Douglas Adams


Kaynak ve Bilgi için bkz.
Dirk, içini çekti ve antrenmanlı parmaklarının tek bir hareketiyle pizza kutusunun kapağını açtı. İçinde yatan soğuk yuvarlak şeyi kederli gözlerle inceledi, sonra ondan bir dilim kopardı.’ Pepperoni ve ançüvez parçaları masasının üstüne yayıldı.
“Richard, eminim ki Schrödinger’in Kedisi kavramının ne olduğunu biliyorsun,” dedi, pizza diliminin büyükçe kısmını ağzına sıkıştırarak.
“Şüphesiz,” dedi Richard, “biraz biliyorum.”
“Nedir öyleyse?” diye sordu Dirk, ağzı dolu dolu.
Richard sıkıntıyla iskemlesinde kımıldadı. “Bu kuantum seviyesinde bütün olayların olasılıklarla yönlendirildiğini gösteren bir örnektir…”

7 Eylül 2018 Cuma

İlahi Savaş Sanatı


Alfredo Castelli


Çizgi öykümüz,[1] İlyada'da (cilt VIII.23-26) sözü edilen, Olimpos tanrılarının kayda değer bir kavgacılık sergiledikleri bir olayı anlatıyor. Bu bizi şaşırtmamalı. Kitab-ı Mukaddes geleneğinde Tanrı;  barış, sevgi ve kardeşlik simgesidir ve böyle olduğundan, dizginlenemez insan zorbalığının karşısındadır.

Bakış açımız (Eski Ahit'in "ordular Tanrısı"na ek olarak) Hristiyanlık öncesi çoktanrıcılığı içerecek kadar genişletildiğinde durum karmaşıklaşır. Tanrıların genellikle önemsiz nedenlerle çatıştığı savaşlarla kıyaslandığında, insanların çatışmaları mahalle kavgasına benzer. Aralarında çatışmanın dışında,  tanrısal varlıklar ölümlülerin savaşlarını kışkırtırlar ve zorbalıklar, adaletsizlikler, cinayetler, ebeveyn öldürme, yamyamlık, ensest ilişkiler, gereksiz sadistlik ve tecavüzlerden kendilerini alamazlar. Günaha iterler, zalimce uygulamaları teşvik ederler, şantajcı, yalancı, haindirler. Bu bağlamda, Tanrı'nın insanı yaratmasıyla ilgili, "kendi suretinde ve kendine benzer" cümlesi, hakaretamiz bile görülebilir.

1 Eylül 2018 Cumartesi

Hadrianus'un Anıları


Marguerite Yourcenar


ANIMULA, VAGULA, BLANDULA

Oburluk, Romalı kusurudur; ben her şeyden birazcık tatmaktan her zaman için zevk duymuşumdur. Hermogenes yemek alışkanlığımı değiştirmeye gerek duymadı; ancak fırsat buldukça açlığımı hemen gidermek için ilk verilen yiyeceği atıştırma sabırsızlığımı önlemeye çalıştı. Gezi ya da savaşların tatsız yanı sayılabilecek geçici açlığı, ya da isteyerek yemekten vazgeçmeyi denemiş zengin bir insanın, az yiyorum diye övünmesinin hiç de hoş kaçmadığı ortadadır.

Belirli şölen günlerinde tıka basa doymaya çalışmak her zaman için yoksulların hırsı, sevinci ve doğal gururu olmuştur. Ordu eğlencelerinde, kızarmış et kokusunu, sıyrılan tencerelerin gürültüsünü severdim; ordu ziyafetleri (kışlada çıkan yemeğe ne ölçüde ziyafet denilebilirse) neşe ve bolluklarıyla, her zaman için çalışma günlerinin kıtlığında denge sağlamışlardır. Saturnalia'nın meydanlarında kızartılan yiyeceklerin kokusuna her zaman dayanabilmişimdir ama Roma'nın ziyafetleri bana öylesine can sıkıcı ve itici gelmiştir ki, bir kesif ya da askeri harekâtta her ölümle yüzyüze geldiğimde bir ziyafete daha katılmak zorunda kalmayacağım için kendimi avutmuşumdur.