1 Eylül 2018 Cumartesi

Hadrianus'un Anıları


Marguerite Yourcenar


ANIMULA, VAGULA, BLANDULA

Oburluk, Romalı kusurudur; ben her şeyden birazcık tatmaktan her zaman için zevk duymuşumdur. Hermogenes yemek alışkanlığımı değiştirmeye gerek duymadı; ancak fırsat buldukça açlığımı hemen gidermek için ilk verilen yiyeceği atıştırma sabırsızlığımı önlemeye çalıştı. Gezi ya da savaşların tatsız yanı sayılabilecek geçici açlığı, ya da isteyerek yemekten vazgeçmeyi denemiş zengin bir insanın, az yiyorum diye övünmesinin hiç de hoş kaçmadığı ortadadır.

Belirli şölen günlerinde tıka basa doymaya çalışmak her zaman için yoksulların hırsı, sevinci ve doğal gururu olmuştur. Ordu eğlencelerinde, kızarmış et kokusunu, sıyrılan tencerelerin gürültüsünü severdim; ordu ziyafetleri (kışlada çıkan yemeğe ne ölçüde ziyafet denilebilirse) neşe ve bolluklarıyla, her zaman için çalışma günlerinin kıtlığında denge sağlamışlardır. Saturnalia'nın meydanlarında kızartılan yiyeceklerin kokusuna her zaman dayanabilmişimdir ama Roma'nın ziyafetleri bana öylesine can sıkıcı ve itici gelmiştir ki, bir kesif ya da askeri harekâtta her ölümle yüzyüze geldiğimde bir ziyafete daha katılmak zorunda kalmayacağım için kendimi avutmuşumdur.

Beni bir sofu olarak nitelendirip haksızlık etme; tek amacı yaşamımızı sürdürmek olan ve günde iki ya da üç kez yinelenen bir eylem elbette küçümsenecek bir şey değil. Bir meyve yemek, bize yabancı olan, ama bizim gibi toprak tarafından korunup beslenen canlı bir nesneyi içimize almaktır; bir kurbanı tüketip başka nesneler pahasına kendimizi yaşatmaktır. Bir asker somununu her ısırışımda, bu kaba ve ağır karışımın kendisini, kan ve sıcaklığa, sırasında yürekliliğe nasıl dönüştürebildiğine her zaman şaşakalmış, büyülenmişimdir. Ne yazık ki aklım en iyi gününde bile, bedenin bu birleştirici gücünün bir nebzesine olsun sahip çıkamamıştır.

Marguerite Yourcenar, Hadrianus'un Anıları, "Memoires d'Hadrien", Adam Yayıncılık, Birinci Basım: Mayıs 1984, s. 15

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder